Kestaneler Üzüldü…

Yazar: Özlem Yüzak

(…)

AYAKTA KAL BOĞAZİÇİ

Plasebo zamanımıza dair bir laboratuvar anlatısı. Roman bitti, karşıma Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin (BÜMED) yerinden zorla çıkarılması haberi çıktı. Şaka gibi dedim kendi kendime. Boğaziçi benim de mezun olduğum üniversite. Türkiye’nin en iyi en saygın uluslararası tanınırlığı en bilinen birkaç üniversiteden biri. BÜMED 1985 yılında kuruldu ve bugüne kadar sayısız öğrenciye burs imkânı sağladı, mezunlarına iş imkânı sundu, akademisyenlerin araştırma giderlerinden konut ihtiyaçlarına kadar birçok sorununa çözüm üretti. Rektörlük 7 Ocak’ta tüm mezunlarına attığı bir e-posta ile sosyal tesisin kira sözleşmesini yenilemeyerek mezunları kampüsten uzaklaştırma kararı aldı. Boğaziçi Üniversitesi’nin tasfiyesi ve tabii tahribatı zaten iki yıl önce başlamıştı. Mesnetsiz suçlamalarla görevden alınan öğretim üyeleri, mükerrer oylarla dışarıdan görevlendirmeler, kapatılan enstitüler, işlevleri değiştirilen enstitüler… Üniversiteliler tam iki yıldır üniversitelerine verilen hasarın aslında tüm Türkiye’ye verilen geri dönülemez hasar olacağı bilinciyle kurumsal ilke ve değerlerini korumak amacıyla direniyorlar. Türkiye’nin geleceğini düşünen, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan her kişi ve kurumu Boğaziçi’ne desteğe çağırıyor ve “Türkiye’nin Geleceği için Ayakta Kal Boğaziçi” çağrısına katılmaya davet ediyorlar.

Sahip çıkılmazsa ne olur?

“Quid rides de te fabula narratur.” 

“Gülme, anlatılan senin hikâyen.”

Yazının tamamı için tıklayınız.

Kaynak: Cumhuriyet